18 Kasım 2008 Salı

Anlaşma

ilginç bir yazı buldum  


İşte doğmadan önce yaptığımız anlaşma... 
Çakralarınızı dengeleyemezsiniz, o anlaşmada hizaya girmişlerdir zaten. 
Burr ve Benz adlı iki bilim adamı, görünmeyen atmosferde hayattan önce yapılan, daha sonra sperm ve yumurtaya indirilen ve daha sonra bugün bizlere aktarılan anlaşmalar olabileceğini öne sürdüler. Bu da fetüs safhasından ve hatta yumurtlamadan bile önce hayat-öncesi bir anlaşmanın yer aldığı anlamına gelmektedir. 

İşte doğmadan önce yaptığımız anlaşma ile ilgili ayrıntılar; 
Burr ve Benz adli iki bilim adamı, hayat-gücü veya L(Life) alanları denilen, görünmeyen atmosferde bulunan ve belirli bir şekilde stimüle edildiğinde yoktan madde olusturan alanları buldular.Bu hayat-gücü alanları, biçim kalıbına sahiptirler. L alanları, etraflarında gelişmeye başlayan hayat verici enerjileri kendilerine çekerler. Bu, fiziksel biçimin bütün desen ve modellerinin görünmeyen enerji alanları içinde olduğunu gösterir. Yani şu anki fiziksel biçiminize ait desenin önce geldigini ve Yüksek Benliğiniz veya yüksek şuurunuz tarafından bu desen üstünde çalışıldığı ve ayarlamalar yapıldığı anlamına gelir. 

Bu desen L alanlarına gider, bu alanlar esirî duble bedeninizi biçimlendirecek enerjileri cezbederler ve bu esirî beden çakralarınızın tüm titreşimsel desenlerine sahiptir ve bu titreşen enerji alanları daha sonra fiziksel bedeniniz biçiminde tercüme edilirler. 
Bu, diğer bilimsel kitaplarda da tartışılmıştır ve konuyla ilgili değinmelere Lyle Watson'un kitaplarında rastlanabilir. Bu L alanı hareketi akla, görünmeyen atmosferde hayattan önce (spatyomda) yapılan, daha sonra sperm ve yumurtaya indirilen ve daha sonra bugün bizler olan insan varlıklarına aktarilan anlaşmalar olabileceğini getiriyor. Bu ise gebe kalışın aslında, fetüs safhasından ve hatta yumurtlamadan bile önce görünmeyen atmosferde hayat-öncesi bir anlaşmanın yer aldığı anlamına gelmektedir. 
Bu konu bilimsel olarak arastırılmaktayken, çakra sistemimizin; 
"hayat-öncesi anlaşma" noktasında zaten hizaya girdiği ve her bir çakranın kendi rotasyon hızına sabitlendiği de bilimsel olarak keşfedilmiştir. Zihninizi bu realiteye açtığınızda, insanların size "Çakralarınızı dengeleyeceğim" demesinin saçma olduğunu göreceksiniz. 

Araştırmalar göstermektedir ki onları değiştiremezsiniz. Onların önündeki bloklari, engelleri kaldırabilirsiniz ama onların hızını değiştiremez ve "onları tutamaz" veya başka herhangi bir şey yapamazsınız. Öyleyse çakralardan söz ederken, aslında söylemekte olduğumuz şey, "Çakraların önündeki enerji bloklarını kaldırıyoruz" olmalıdır; "önündeki" kelimesi çok önemli bir noktayı göstermektedir.Her bir çakra kendine özgü bir enerji hızında dönmektedir, yani üstündekine ve altındaki çakraya göre farkli bir hız ve rotasyonda dönmektedir. Çakralar arasında, enerjinin sistem içinde fazla hızlı yükselmesini durduran tamponlar vardır. 

alıntıdır...

Hiç yorum yok: