18 Kasım 2008 Salı

Necromancy

Karanlık Sanat:

Klasik yöntemlere göre Necromancer, yapmak istediği iş için çok 
çok önceden hazırlanır. Yaşayan insanların arasından uzaklaşır. 
Bazı durumlarda mezarlıkta yatıp, kalkmaya başlar. Hatta ölü eti 
yiyenler olduğu iddiaları da vardır. Bu şekilde yaşayan dünya ve 
canlılardan uzaklaşıp, kendisini tam olarak ölüm vibrasyonlarıyla 
doldurduğuna, ölülerle aynı frekansa ayarlandığına inanır. 
Zamanı gelince seçilen ölü gereken ayinlerle kaldırılır. 
Ondan gereken bilgiler alınır. Bunun için ölüye, iş bittikten sonra 
cesedinin yakılarak imha edileceği sözü verilir. Çünkü tekrar 
yaşayanlar dünyasına dönmenin ölüye büyük ızdırap verdiğine 
inanılır ve iş birliğine karşılık olarak, bir daha onu kimse 
kaldıramasın diye cesedi yok edilir. Tarihteki bir çok kral ve 
komutanın Necromancy yaptırttığı ve bazı durumlarda da 
düşman ordusunun durumu gibi bilgiler almak istediği bilinir. 
Burada, hazır sırası gelmişken Dr. Dee bahsine kısa bir ara 
vererek Necronamcy’den biraz daha detaylı bahsetmemiz 
Avrupa Majikal uygulamalarını daha iyi tanımamız açısından 
faydalıdır. 



NECROMANCY 

Necromancy esas olarak bir kehanet yöntemidir. Ölüleri 
çağırarak veya gerçek anlamda kaldırarak yapılır. Bütün kehanet 
sistemleri içinde en tehlikeli olanıdır. Basit Nectomancy bir 
Quija tahtası ile yapılır. Quija tahtası denilen aygıt üzerinde 
bütün harflerin, 0 ile 9 arasındaki sayıların ve birar tane de 
büyük “Evet” ve “Hayır” yazısı olan bir tahta parçası ile 
genellikle üçen şeklinde olan ve altında da rahat ilerlemesi için 
bilyeler bulunan küçük bir tahtadan oluşur. 

Yazılı Tahta masanın ortasına koyulur. Üzerine bırakılan üçgen 
şeklindeki bilyeli tahtanın üzerine de herkes bir parmağını 
koyar. Bu tahtanın kayarak gittiği harf ve sayılar kaydedilerek 
ruhlardan mesaj almaya çalışılır. Günümüzde bir çok kimse 
tarafından yapılan kahve fincanı ile ruh çağırma işleminin 
aynısıdır. Quıja tahtasının ismi “Vıya” şeklinde telaffuz edilir 
çünkü onun ismi, üzerindeki “Evet, Hayır” yazılarından gelir. 
Quija, Fransızca Evet ve Almanca Evet sözlerinin 
telaffuzlarından oluşan bir isimdir (Vıy - Ya). Günümüzde 
basit bir olay, sadece bilinçaltı tezahürler ve ciddiyetsiz bir ruh 
çağırma yöntemi olarak kabul edilen bu yöntem Ortaçağ 
Avrupasında dehşet verici bir deney olarak kabul edilirdi. Bu 
basit Necronamcy uygulamasının haricindeki Karışık 
Necromancy türleri ise mukaddesata hörmetsizliğin ve küfrün 
dehşetli ritüellerini ihtiva eder. 

Günümüzde, bir medyumun transa girip, ölünden yakınlarına 
mesajlar nakletmesi şeklindeki, masum spiritüel seanslar haline 
gelmiştir. Necromancy'nin bu yönteminde kontak kurulduğu 
iddia edilen ruhun gerçekten istenen kişi olduğuna dair hiç bir 
akılcı delil yoktur. Daha dehşetli seramoniler şüphesiz ki, 
Necromancer'ın emri ile bedenin gerçekten mezarından 
kalkmasıdır. İnanışa göre madde zincirinden kurtulan bir ruh 
geleceği önceden görebilir. Tevrat'a göre Endor büyücüsü, 
Kral Saul'a cevap vermesi için peygamber Samuel'’in 
ruhunu çağırmıştır. 

Necromancy ritüelleri için Necromancer ve yardımcıları uzun 
süre hazırlanırlar. Hazırlık süresince oruç tutup, meditasyon 
yaparak vakit geçirirler. Çevrelerinde de ölüm ve çürüme ile ilgili 
bir atmosfer oluştururlar. Cesetlerden soyulmuş kefenler 
giyerler. Bellerine kurukafalar asarlar. Işıktan uzak dururlar. Tuz 
ve benzeri, koruyucu manyetizmaya sahip olan herşeyden 
kaçınırlar. Eski Yunan ölüm tanrıçası Hecate'in kutsal hayvanı 
köpek olduğu için köpek eti yerler. 

Asıl merasim günün ilk saatlerinde mezarın yanında yapılır. 
Tabut açılır ve Necromancer ölünün yanına yatar. Bundan sonra 
da Necromancer gerekli çağrı ve hitabeleri okuyarak bir 
demonlar ve spirit'ler kalabalığını davet eder. Bu demonların 
içinde başlıca Hecate, tercih edilendir. Bu işlemler için en uygun 
ve uğurlu zamanın, dolunayın, ayın onüçüne tesadüf ettiği 
zamanlar olduğu kabul edilir. Ruha benedine girmesi ve 
neromancer'in sorularına cevap vermesi emredilir. Merasim 
bitirilip, istenilenler elde edilince ruha mükafaat olarak, bir daha 
aynı şekilde çağırılmaması için cesedi yakılır. Necromancy 
ritüellerinin başka bir şekli de Nercomancer'ın cesetle cinsel 
birleşmede bulunmasıdır. Bu işlemin de, spermler vasıtasıyla 
ruha hayat vereceğine inanılır. 

Necromancy merasimleri hakkındaki belgelerin içindeki en 
önemli rapor Lucan isimli bir Witch'in Pompey için yaptığı 
Necromancy'dir. Raporda Lucan, nasıl yaşayıp, cesetlerin 
arasında yattığını anlatır. Merasim için yeni ölmüş bir askerin 
cesedi seçilir. Askerin boğazı ve akciğerleri hala bozulmamış 
durumdaydı. Lucan, Kuduz köpek salyası, cesetlerle beslenen 
bir sırtlanın salyası, yılan derisi, çeşitli bitkiler ve âdet kanından 
oluşan bir iksir kaynatır ve askerin açık yaralarına döker. 
Bundan sonra bazı tanrı ve tanrıçalara seslenir. Ölünün 
rehberliğini yapması için Hermes'i, Hecate'i, Prosperine'i ve 
ölülerin ruhlarını Stix nehrinden geçiren kayıkçı Charon'u davet 
eder. 



Bir başka Necromancy raporu da XIX. Yüzyılın ünlü Okültisti 
Eliphas Levi adıyla tanınan, Eliphas Louis Zahed 
hakkındadır. Levi, Tyana'lı Apollonius'u kaldırmaya 
teşebbüs etmiştir. 

Tevrat ayetlerindeki Endor büyücüsü Necromancy'nin bilinen en 
eski kaydıdır ve Necromancy bilinen en seki kehanet yöntemidir. 
Günümüzde de, Klasik Necromancy'nin hala pratik edildiğine 
dair bazı delilller vardır. İngiliz basınında sık sık, tahrip edilmiş 
mezarlarla ilgili haberlere rastlanır. Ayrıca Londra'nın Highgate 
mezarlığında çeşitli sebeplerden dolayı resmi olarak açılan 
mezarların bazılarında ölülerin rahatsız edilmiş olduklarına dair 
açık deliller görülmüştür. Necromancy'nin ana tehlikesi ruhun, 
kendisini çağıran Necromancer'a saldırmasıdır. Bundan başka 
ruh, merasimin yapıldığı yere sık sık uğrayarak sonunda bir 
mezarlık hayaleti halini de alabilir.

değerli bir alıntıdır...

Hiç yorum yok: